DUYURU 2023/112
DUYURU 2023/112 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURULUNUN İŞE ALIM İLANINDA YAŞ ŞARTI GETİRİLMESİNE İLİŞKİN AYRIMCILIK KARARI
(TİHEK Kararı, Başvuru No: 2022/1472, Karar Tarihi:21.08.2023)
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kuruluna intikal eden olayda başvurucu, bilgisayar mühendisliği kadrosuna otuz beş yaşını doldurmuş olması sebebiyle başvuramadığından yaş temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Muhatap Kurum, yayımlamış olduğu sözleşmeli personel alımı ilanında başvurunun yapıldığı sırada 35 yaşının doldurulmamış olması şartını öngörmüştür.
Başvurucu, muhatap Kuruma ayrımcılığın giderilmesi ilişkin yaptığı başvuruda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre sözleşmeli personel alımı şartları arasında yaş sınırı şartının öngörülmemiş olduğunu belirtilmiş ve söz konusu ilandaki yaş sınırı şartı sebebiyle ilana başvuru yapamadığını iletmiştir.
Muhatap Kurumdan yanıt alamadığını belirtilen başvurucu yaş temelinde ayrımcılığa uğradığını iddia ederek konu hakkında gereğinin yapılmasını Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulundan talep etmiştir.
Başvuru üzerinde muhatap Kurumdan istenen yazılı görüşte;
• Kurumun teknik çalışmalar yapan kendi tüzel kişiliğini haiz özel bütçeli bir kamu kurumu olduğunu ve hukuken personel alımında öngörülecek şartları belirleme noktasında takdir yetkisine sahip olduğunu,
• Kurumda çalışacak personelin Türkiye’nin her yerindeki her türlü hava şartlarında çalışması ve görevlendirilmesi, 7/24 göreve gidebilecek sağlık durumuna sahip olması, verilecek eğitimler bakımından fiziki ve ruhsal kondisyonun yerinde olması, ayrıca laboratuvar faaliyetlerinden dolayı dikkatli ve esnek çalışma koşullarına uyum sağlayabilmesi gerektiğini,
• Hizmetin zorlukları nedeniyle yaş sınırının belirlenmesi ve uygulanmasının gereklilik arz etmesi, istihdam edilecek personelin ilk defa alınması ve yapılacak iş ve işlemlerde amaca orantılılık gözetildiği gerekçeleriyle Yönetim Kurulu tarafından mevzuattan alınan yetki kapsamında otuz beş yaşının doldurulmamış olması şartının öngörüldüğünü,
ifade etmiştir.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu Değerlendirmeleri
• 6701 sayılı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunun 7’nci maddesinde ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği haller düzenlemiştir. Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre; “İşe kabul ve istihdam sürecinde, hizmetin zorunlulukları nedeniyle yaş sınırlarının belirlenmesi ve uygulanması, gereklilik ve amaçla orantılı olması şartıyla yaşa dayalı farklı muamele.” ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği hallerdendir.
• Somut olayda başvuran, başvuru konusu sözleşmeli personel alımı ilanında yer alan “otuz beş yaşından büyük olmama şartı” sebebiyle iş başvurusu yapamadığını, muhatap Kuruma bu durumun düzeltilmesi için başvurduğunu, ancak muhatabın mevzuata aykırılık teşkil eden bir husus olmadığı değerlendirmesini içeren bilgi ve belgeleri başvuru dilekçesinde sunmuştur.
Somut olayda başvuran tarafından sunulan bilgi ve belgeler ile muhatabın sunduğu yazılı görüş birlikte incelendiğinde başvurana yaşından dolayı farklı muamelenin yapıldığı değerlendirilmiştir.
• 6701 sayılı Kanun’a göre bir kişinin hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanmasını yaşı nedeniyle engelleyen veya zorlaştıran her türlü muamele yaş temelinde ayrımcılık oluşturmaktadır. Bu doğrultuda yapılacak personel alımlarında özel şartların öngörülmesiyle aynı durumdakiler arasında farklı muameleye sebep olunabilecektir. Bu hallerde farklı muamelenin ayrımcılık yasağını ihlal edip etmediği, söz konusu farklı muamelenin meşru bir amaç taşıması, nesnel ve haklı bir gerekçenin bulunması, ölçülü olup olmadığı ve 6701 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan istisnanın kapsamına girip girmediği yönünden yapılacak değerlendirmeyle anlaşılacaktır.
• Bu doğrultuda muhatabın sunduğu görüş yazısında, alınacak personelin Türkiye’nin her yerinde her türlü hava şartlarında çalışabilecek ve 7/24 göreve gidebilecek sağlıkta, verilecek her türlü eğitim için yeterli fiziksel ve ruhsal kondisyonda, ayrıca laboratuvar faaliyetleri dolayısıyla dikkatli ve esnek çalışma koşullarına uyum sağlayabilecek nitelikte olması gerektiği ifade edilmiştir. Alınacak personelde aranan bu nitelikler sebebiyle belirli bir yaş sınırının üstündekilerin başvuru yapmasına izin verilmemesinin meşru bir amaca yönelik olduğu, ancak bu amaç doğrultusunda otuz beş yaş sınırının belirlenmesini haklı kılacak şekilde belirlenen yaş sınırının üstündeki bireylerin ilan konusu iş için aranan nitelikleri karşılayamayacağını gösterebilecek bir bilgi ve gerekçenin sunulmadığı, bu sebeple azami yaş sınırı belirlenmesinin haklı bir gerekçenin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. 6701 sayılı Kanun’un ispat yüküne ilişkin 21’inci maddesi gereğince başvuran farklı muamelenin varlığına ilişkin kuvvetli
emareleri ortaya koyduğunda, ispat yükü yer değiştirmektedir. Bu nedenle muhatabın farklı muamelenin ayrımcılık oluşturmadığını ortaya koyması gerekmektedir.
• Söz konusu ilana başvuru için öngörülen azami yaş sınırının 6701 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan istisna kapsamında hizmetin zorunluluğu sayılıp sayılmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Başvuranın başvurmak istediği unvan olan bilgisayar mühendisliği fiziki yeterlilik değil zihinsel kabiliyet gerektiren bir iş olduğundan yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan fiziki yeterliliğin azalmasının bilgisayar mühendisliği mesleğinin icrası için ihtiyaç duyulan zihinsel kabiliyeti etkilemeyeceği bu sebeple ilana başvuru için azami bir yaş belirlemesinin bir gereklilik arz etmediği değerlendirilmiştir. Buna göre bilgisayar mühendisliği mesleğinin icrası için yaşa bağlı bir fiziksel kabiliyet aranmadığı ve bu sebeple bir azami yaş şartının belirlenmesinin gereklilik şartını sağlamadığı dolayısıyla hizmetin bir zorunluluğu olmadığı kanaatine varılmıştır.
• Yukarıda anlatılan tüm hususlar birlikte ele alındığında; Kuruma yapılan başvuruda muhatabın uyguladığı farklı muamelenin haklı bir gerekçeye dayanmadığı ve 6701 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan istisna kapsamına girmediği böylece dosya kapsamında yaş temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine oy çokluğu ile varılmıştır.
• Muhatap Kurumun ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine ve hakkında 20.000 TL idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.
KARŞI OY YAZISI
Oy çokluğuyla kabul edilen ayrımcılık iddiasına katılmayan üyelerin sunduğu karşı oy yazısındaki hususlar şöyledir;
• Müzekkerede çok basit bir şekilde bilgisayar mühendisliğinin Fiziki Yeterlilik Değil Zihinsel Kabiliyet gerektiren bir iş olduğu; dolayısıyla mezkûr Kanun’un bu istisnasının burada uygulanmayacağı sonucuna varılmıştır. Oysa insanın fiziki durumu ile zihni durumunu etkileyen hallerin neler olduğu ve bu konuda karar verebilecek özel teknik bilgiye sahip (tıp, sosyoloji, psikoloji vb.) kişi ve kurumlara sorulmadan, herhangi bir rapor alınmadan ihlal yönünde verilen karar eksik inceleme ile verilmiş bir karardır.
• Türkiye genelinde 6701 Sayılı Kanun dışında, diğer kanun kapsamındaki alımlarda da gerek kamu kurum ve kuruluşları; gerekse özel hukuk gerçek ve tüzel kişileri tarafından işe alımlarda yaş şartının arandığını ve bunun yasal düzenlemelerde mevcut olduğunu biliyoruz. Öteden beri uygulamaların da bu yönde olduğu bir
vakıadır. Gerek 657 Sayılı Kanunun ilgili maddelerinde ve gerekse 1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’ın 12’nci maddesinde “.. ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların …”ın varlığı, öteden beri uygulanmaktadır. Burada yasamanın yetki alanına girilerek bir hüküm verildiği, mevzuatın yok sayılarak, 6701 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinin 4’üncü fıkrası kapsamında yetki alanımız dışında karar alındığı görülmekte olup bu durum hukuka uygun değildir.
6701 Sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 7’nci maddesinin a bendinde yer alan “İstihdam ve serbest meslek alanlarında, zorunlu mesleki gerekliliklerin varlığı hâlinde amaca uygun ve orantılı olan farklı muamele.” hükmü ve yine aynı Kanun’un 17’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında yer alan “Yasama ve yargı yetkilerinin kullanılmasına ilişkin işlemler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler başvurunun konusu olamaz.” hükmü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken bu çerçevede herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
• Diğer taraftan 6701 Sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 17’nci maddesinin 2’nci fıkrası “İlgililer, Kuruma başvurmadan önce bu Kanuna aykırı olduğunu iddia ettikleri uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep eder. Bu taleplerin reddedilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi hâlinde Kuruma başvuru yapılabilir. Ancak Kurum, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, bu şartı aramadan başvuruları kabul edebilir.” hükmü uyarınca başvuran tarafından muhatap Kuruma mevzuat çerçevesinde herhangi bir başvuru yapılıp yapılmadığı konusunun ilgi müzekkerede yer almadığı görülmüştür.
(Bu yazının tamamını okumak ve Yayınlarımız’a abone olmak için tıklayınız.)