DUYURU 2023/17
ÜLKEMİZDE YAŞANAN DEPREM FELAKETİ HAKKINDA
Değerli İnsan Kaynakları Yöneticileri ve Profesyonelleri,
Ülkemizi etkileyen deprem felaketini derin üzüntü ve hassasiyetle takip ediyor ve deprem bölgesinden gelecek iyi haberleri umudumuzu kaybetmeden bekliyoruz. Ülkemizin en kısa sürede yaralarını sarmasını ve en kısa sürede can güvenliğinin tesis edilmesini diliyoruz.
Depremin etkilediği bölgelerdeki belirsizliklerin endişesini taşırken meslek hayatımızın en zor bilgilendirmelerinden birini, felaket bölgesindeki işçi ve işverenlerin bugünü ve geleceği hakkında yönlendirmemizi aşağıdaki şekilde paylaşıyoruz.
• Acil Durum Eylem Planı-Koordinasyon: İşverenlerin deprem sonrasında acil durum eylem planlarına göre iletişim ve koordinasyon sağlaması oldukça önemlidir. İlk olarak, işyeri yönetimince deprem bölgesindeki işçilerin ve işyerlerinin durumu hakkında koordinasyon-iletişim ortamı sağlanması gerekmektedir. İletişimin kısıtlı olduğu bilinmekle birlikte koordinasyonun imkanlar ölçüsünde sağlanması, bölgelerden bilgi alınması ve işyeri acil durum eylem planının1 devreye alınması gerekmektedir. Deprem bölgelerindeki AFAD ve valiliklerce alınan kararların işyerleri açısından bağlayıcı olduğu bilinmeli; işyerleri iş sağlığı ve güvenliği kurulu, AFAD ve valiliklerin kararlarına veya uyarılarına göre karar almalıdır.
• Zorlayıcı Neden:
Deprem, sel gibi afetler işçinin iş görmesini ya da işverenin iş sağlamasını engelleyen bir olay olduğundan iş mevzuatı açısından zorlayıcı neden olarak değerlendirilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 40 ıncı maddesine göre zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenmesi zorunlu olup sigorta prim bildirimleri bu sürede 7 tam gün olarak yapılmalıdır. Bu durumda yarım ücretin asgari ücretin altında kalması halinde sigortalı hissesine isabet eden fark primlerin işverence ödenmesi gerekmektedir.
Bir haftalık sürenin ardından zorlayıcı neden işçinin çevresinde meydana gelen bir olaysa işveren tarafından, işverenin çevresinde meydana geliyorsa işçi tarafından iş sözleşmesi haklı nedenle sona erdirilebilir. Fesih iradesinin kime ait olduğunun üzerinde durulmaksızın, zorlayıcı nedenle fesih hallerinde en az 1 yıllık kıdem şartını sağlayan işçiye kıdem tazminatı ödenir, ihbar tazminatı gündeme gelmeyecektir.
• Kısa Çalışma:
Deprem, sel, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar kısa çalışma bakımından zorlayıcı neden kapsamında sayılan hallerdir. İşyerinin depremden etkilendiği bir haftalık süreden sonra deprem nedeniyle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yaptırılabilir.
Pandemi döneminde olduğu gibi kısa çalışma için işverenin İŞKUR’a müracaat etmesi şart olmakla birlikte zorlayıcı nedenle kısa çalışma uygulaması için İŞKUR Yönetim Kurulu’nun karar alması gerekmektedir.
• İşçilerden Gelen İzin Talepleri:
Deprem bölgesindeki ailesi ve sevdiklerine ulaşmak üzere deprem bölgelerine gitmek için isteyen işçilerden gelecek izin taleplerine ilişkin olarak işyeri uygulamasında başka bir izin tanımlanmamışsa işveren takdirinde ücretli veya ücretsiz izin yöntemleri tercih edilebilir. İşveren takdirinde öncelikle ücretli izin yöntemlerinin tercih edilmesi (idari/ücretli izin, telafi çalışması, işçinin tercih ve talebine bağlı fazla çalışma karşılığı serbest zaman veya işçi talebine bağlı yıllık ücretli izin) önerilir. Yıllık ücretli izin hak edişi olmayan işçiler için yazılı talebi olmak kaydıyla avans izin verilmesi mümkündür. Ücretsiz izin verilecek olması halinde işçinin onayı alınması gerektiği unutmamalıdır.
• AFAD Gönüllüleri:
AFAD gönüllüsü işçilerin deprem bölgesinde çalışmak üzere gitmek istemeleri veya AFAD tarafından görevlendirilmeleri durumunda iş mevzuatında tanımlanmış özel bir izin türü bulunmamaktadır. İşyeri uygulamasında başka bir izin tanımlanmamışsa işveren takdirinde ücretli izin verilebilir. Ücretli izin yöntemleri; idari/ücretli izin, telafi çalışması, fazla çalışma karşılığı serbest zaman veya işçi talebine bağlı yıllık ücretli izin olabilecektir.
• “Afet Yardımı” veya “Deprem Yardımı”:
Bugün itibariyle çalışanlara “afet yardımı” ve/veya “deprem yardımı” adı altında ayni veya nakdi yardımda bulunulması halinde, ayni yardımların sigorta priminden muaf tutularak gelir vergisi ve damga vergisiyle brütleştirilmesi; nakdi yardımların ise tüm kesintilere tabi tutulması gerekmektedir.
• İşçiler Tarafından Yapılmak İstenen Bağışlar:
AFAD, Kızılay ve valiliklerce onaylı yardım kuruluşlarına işçiler bireysel bağış yapabileceği gibi işyerlerinden ücret kesintisi şeklinde bağış yapmayı talep ettikleri görülmektedir. Yazılı onay almak kaydıyla işçi ücretlerinden kesinti yapılarak AFAD, Kızılay ve valiliklerce onaylı yardım kuruluşlarına işverence toplanan yardımların gönderilmesi mümkündür.
• Mazeret İzni: 4857 Sayılı İş Kanunu’nun Ek 2 inci maddesine göre işçinin ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün ücretli izin verilmesi zorunludur. Toplu iş sözleşmesinde veya iş sözleşmesinde ölüm hallerinde verilecek izin süresi üç günden fazla olarak düzenlenmişse fazla olan süreyle, üç günden az ise üç günlük süreyle mazeret izni verilmesi zorunludur.
• Kıdem Tazminatı ve Ölüm Tazminatı:
En az bir yıllık kıdeme sahip işçinin ölümü halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerekecek olup, kıdem tavan miktarını aşmayan ödemeler sadece damga vergisine tabidir.Ayrıca işçinin ölümü halinde 6098 Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlendiği üzere işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, işçinin ölüm gününden başlayarak hizmet ilişkisi beş yıldan az bir süre devam etmişse bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında ölüm tazminatı ödenmesi gerekmektedir. İşyeri uygulamasında veya toplu iş sözleşmesinde ölüm tazminatı miktarı daha fazlaysa, fazla olan miktar ödenmelidir. Ölüm tazminatı sadece damga vergisine tabi tutulmaktadır.
• Geleceğe Dair…
Deprem bölgesinde belirsizlikler sürmekle birlikte yaşanan felaketin yaralarının sarılmaya başlamasıyla birlikte SGK ve vergi yükümlülüklerinde ertelemeler, kısa çalışma ödeneği veya yardım politikalarına dair gelişmeler gündeme taşınacaktır. Süreç hassasiyetle takip edilmekle olup gelişmelere dair bilgilendirmeler ivedilikle yapılacaktır. (Bu yazının tamamını okumak ve Yayınlarımız’a abone olmak için tıklayınız.)