REKABET KURUMU, İŞ GÜCÜ PİYASALARINDAKİ REKABET İHLALLERİNE YÖNELİK KILAVUZ TASLAĞI’NI KAMUOYU GÖRÜŞÜNE AÇTI
Rekabet Kurumu, son dönemlerde “çalışan ayartmama”, “centilmenlik” adı altında yapılan anlaşmaların işgücü piyasasında emek arzı bakımından rekabet kısıtlayıcı düzeyde olduğunu değerlendirmiş ve bu konuda uluslararası uygulama örnekleri de dikkate alınarak cezai işlem uygulanmış veya uzlaşma yoluna gidilmiştir.
İşgücü piyasalarındaki rekabet önleyici anlaşmaların, belirli bir standart çerçevesinde denetlenmesi amacıyla Rekabet Kurumu tarafından hazırlanan kılavuz taslağı 16.09.2024 tarihinde kamuoyu görüşüne sunulmuştur. Kılavuzun amacı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarını etkileyecek şekilde rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanmasına yol açan davranışların tespitinde ve denetlenmesinde söz konusu davranışların iş gücü piyasaları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesine ilişkin temel ilkeleri ortaya koymaktır.
Kılavuz taslağında;
- 4054 sayılı Rekabet Kurumu Kanununun 4. maddesi çerçevesinde iş gücü piyasalarına yönelik olarak gerçekleşebilecek ihlal türlerinin neler olduğuna,
- Rekabet Kurulu tarafından bahse konu ihlallerin nasıl değerlendirildiğine/değerlendirileceğine ve ilgili ihlaller konusunda üçüncü taraflarca dikkat edilmesi gereken hususların neler olduğuna,
- İş gücü piyasalarındaki rakipler arası anlaşmalara yönelik yan sınırlama değerlendirmesinin hangi kriterler çerçevesinde yapıldığına/yapılacağına,
- İş gücü piyasalarındaki anlaşma ve eylemlere 4054 sayılı Kanun’un 5. 6. ve 7. maddelerinin hangi kapsamda uygulanabileceğine, yer verilmiştir.
Kılavuz taslağına genel olarak bakıldığında işgücü piyasalarında rekabet önleyici anlaşmaların/uygulamalar hakkında şunlar söylenebilir;
- İşgücü piyasasında rekabet önleyici anlaşmaların Rekabet Kurumu görevleri arasında olacağı açıklık kazanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 167. maddesi gereği tüm piyasalarda sağlıklı bir rekabet ortamını sağlama görevi Rekabet Kurumu’na ait olduğundan iş gücü arz edenler ile iş gücü talep edenlerin, piyasa gerekleri doğrultusunda bağımsız karar almalarına olanak sağlayacak bir ortam tesis edilmesi amaçlanmıştır.
- Çalışanlara rekabet yasağı getirilmesi örneğinde olduğu gibi bazı yasal araçlarla çalışanların diğer işverenlere hizmet sunmasını engelleyici ya da zorlaştırıcı hükümler de çalışan hareketliliğini kısıtlamaktadır. Bu davranışlar ile rekabetçi bir pazardan beklenenin aksine daha düşük ücretlere ve dezavantajlı çalışma koşullarına maruz kalan ve daha uygun alternatif iş olanaklarına yönelmeleri, doğrudan veya dolaylı olarak engellenen çalışanların kendilerini geliştirme güdüleri azalmakta, dolayısıyla emeğin niteliği olumsuz yönde etkilenmektedir.
- İşverenler arasında akdedilen, çalışanların ücret ve diğer çalışma koşullarının tespit edilmesi amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran anlaşma veya uyumlu eylemler ile teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri rekabet ihlali olarak değerlendirilmektedir. Aynı şekilde işverenlerin birbirlerinin mevcut ya da geçmişteki çalışanlarını istihdam etmekten kaçınmaları amacını taşıyan ya da bu etkiyi doğuran anlaşma veya uyumlu eylemler ile teşebbüs birliği karar ve eylemleri rekabet ihlali olarak nitelenecektir. Ayrıca, işverenlerin çıktı piyasalarında rakip olmaları aranmamakta, dolayısıyla farklı alanlarda faaliyet gösteren teşebbüsler de istihdam bakımından benzer talep yapısına sahip oldukları takdirde iş gücü pazarında rakip olarak kabul edilmektedir.
İşgücü piyasalarında farklı türde rekabet kısıtlayıcı anlaşmalar olsa da kılavuzda esas itibariyle iki farklı anlaşma türüne değinilmiştir.
Bunlar;
- Çalışanlarının ücretlerini ve diğer çalışma koşullarını tespit etme konusunda teşebbüslerin ortak hareket etmesine neden olan ücret tespiti anlaşmaları,
- Teşebbüslerin birbirlerinin çalışanlarını istihdam etmemek konusunda uzlaştığı çalışan ayartmama anlaşmalarıdır.
Tanım | İhlal Konusu | |
Ücret Tespit Anlaşmaları | Teşebbüslerin çalışanlarının; ücretleri, ücretlere ilişkin zam oranları, çalışma süreleri, yan hakları, tazminatları, fiziki çalışma şartları, izin hakları, rekabet etmeme yükümlülükleri gibi çalışma koşullarını birlikte belirledikleri anlaşmalardır. | Kartel |
Çalışan Ayartmama Anlaşmaları | Bir teşebbüsün bir başka teşebbüsün çalışanlarına iş teklif etmemesine veya bu çalışanları işe almamasına ilişkin olarak doğrudan veya dolaylı şekilde yapılan anlaşmalardır. |
Kılavuzda ayrıca ticari işletmeler arasında doğrudan ve dolaylı anlaşma türleri haricinde işgücü piyasalarında rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşma veya uyumlu eylem kavramında değerlendirilen unsurlar şöyle tarif edilmiştir;
- Bilgi değişimi: İş gücü ile doğrudan ya da dolaylı ilgisi bulunan her türlü veridir; bilgi paylaşımı ise söz konusu veri tiplerinin teşebbüsler arasında değişimidir. Bilgi değişimi, teşebbüsler arasında doğrudan gerçekleştirilebildiği gibi ayrıca aracı kurumlar ve platformlar gibi üçüncü taraf bir mecra üzerinden; teşebbüs birlikleri, bağımsız pazar araştırma kuruluşları ya da özel istihdam büroları aracılığıyla; internet sitesi, medya, algoritmalar gibi kanallar vasıtasıyla da gerçekleştirilebilmektedir.
Bilgi değişimi, teşebbüsler arasındaki bilgi asimetrisinin ortadan kaldırılması veya rakipler ile kıyaslama yaparak etkinliklerin artırılması gibi kazanımlar ortaya çıkarabilmektedir.
Rekabete duyarlı bilgilerin değişimi; pazardaki belirsizliğin azalmasını, rekabeti kısıtlayıcı iş birliğini ve rakipler arasındaki anlaşmanın bozulup bozulmadığının saptanmasını kolaylaştırabilmesi nedeniyle rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşma veya uyumlu eylem olarak da değerlendirilebilmektedir.
- Yan Sınırlamalar: Rekabeti engelleme, bozma ya da sınırlama amacı veya etkisi olmayan bir anlaşmanın taraflarına getirilen ve bu anlaşmanın esasını oluşturmamakla birlikte, anlaşma ile ulaşılmak istenen hedeflerin hayata geçirilmesi için gerekli ve bu hedeflerle doğrudan ilgili olan kısıtlamalardır. Teşebbüsler arasında yapılan amacı ya da etkisi itibarıyla rekabete aykırı olmayan asıl anlaşmalara ilişkin iş gücüne yönelik kısıtlamaların yan sınırlama olup olmadığı değerlendirilirken söz konusu kısıtların asıl anlaşmayla doğrudan ilgili, gerekli ve orantılı olup olmadığına bakılır.
Taslak kılavuza ve görüş bildirim formuna aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.