ANAYASA MAHKEMESİNDEN KAMU İŞÇİLERİNİ İLGİLENDİREN KARAR
Mahkeme, sendika konfederasyonları ile hükümet tarafından imzalanan ve kamu işçilerinin mali-sosyal haklarını belirleyen ‘çerçeve anlaşma protokollerinin’ bağlayıcı olamayacağına karar verdi. Hüküm anayasa aykırı olduğu gerekçesiyle verildi.
Kamu işçilerinin ücretlerini ve sosyal haklarını belirleyen sürecin konfederasyonlar ve hükümet arasındaki protokollerle değil, idare ve sendikalar arasındaki toplu iş sözleşmesi ile yürütülmesinin önü açıldı.
Oy birliğiyle alınan karar 17.04.2024 tarihli Resmi Gazete’de yer aldı.
Başvuru üzerine yapılan incelemede 6356 sayılı yasaya eklenen ek 2. maddenin “Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır” hükmünün anayasaya aykırı olduğu tespit edildi.
Çerçeve protokollerinin bağlayıcılığı sebebiyle sendikaların toplu iş sözleşmesi yapma hakkını kısıtladığı belirtilen kararda, “Söz konusu bağlayıcılık toplu iş sözleşmesi yapılması sırasında uyuşmazlık çıkmasını da engeller nitelikte olduğundan sendikanın grev kararı almasını dolaylı olarak engeller niteliktedir” ifadeleri yer aldı.
Kararda engellerin sendikal faaliyete ve sendika hakkı kapsamında olan haklara temas ettiği ve düzenlemenin sendika hakkını sınırlandırdığına dikkat çekildi. Aykırılığın Anayasa’nın 13. ve 51. maddelerine karşı olduğu belirtildi.
Aralık 2017’de 696 sayılı KHK ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na ek 2. madde eklenerek hükümet ve kamu işveren sendikaları ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında kamu işçilerinin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolü imzalanmasına olanak tanınmıştı.
OHAL Kapsamında yapılan düzenlemede işçi konfederasyonları, sendikaları ekarte ederek hükümet ile toplu iş sözleşmesi çerçeve anlaşma protokolü imzalayabiliyordu. Bu maddeye istinaden protokol hükümleri idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıydı. Bu hükme dayanarak Hükümet ile Türk-İş ve Hak-İş arasında toplu iş sözleşmesi çerçeve anlaşma protokolleri geçerliydi.
Kararı sosyal medya aracılığıyla değerlendiren çalışma ekonomisi profesörü Aziz Çelik’e göre, konfederasyonlar sendikalara rağmen bağlayıcı protokoller imzalayabiliyor, üye sendikalar bunlarla bağlı oluyor ve konfederasyonların imzaladığı “çerçeve anlaşma protokolü” ile toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı fiilen ortadan kalkmış oluyordu. Çelik, “Çerçeve anlaşma protokolü bağlayıcı değil yol gösterici olabilecek. Üye sendikalar isterlerse bu protokolü esas alabilecek. Bu karar ile konfederasyonların üye sendikaların grev hakkını askıya almasının önüne geçilmiş oldu. Karar ile sendikaların grev hakkı iade edilmiş oldu. Bu iptal kararı ile halen yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolü hukuken dayanaksız kalmış oldu” şeklinde ifade etti.
Yapılacak yeni düzenlemelerle ise; ücret, çalışma saati, genel tatil ücretleri ve esnek çalışma gibi başlıklardan oluşuyor. Bunların yanı sıra ödenmeyen ücretler ve eksik ücret ödenmesiyle ilgili cezaların yeniden belirleneceği, genel tatil ücretinin ödenmemesi durumunda uygulanacak cezanın netleşeceği konuşulanlar arasında. (Bu yazının tamamını okumak ve Yayınlarımız’a abone olmak için tıklayınız.)