DUYURU 2022/118
İŞE ALIM SÜRECİNDE CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK
İşe alım sürecindeki ayrımcılık ihlalleri, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na (Kurul) yapılan başvurular sonucunda değerlendirilmektedir.
2022 yılında Kurul’a yapılan başvurularda işe alım sürecinde cinsiyet temelli ayrımcılık yapıldığında dair iki ihlal kararı bulunmakta olup ihlal gerekçeleri ve kararların künyesi aşağıda verilmiştir.
Fizyoterapist -İşe Alım Sürecinde Hamilelik Nedeniyle Cinsiyet Temelinde Ayrımcılık
Başvuru Numarası :2022/176
Toplantı Tarihi/Sayısı: 22.9.2022/185
Karar Numarası: 20222/655
Başvuran İddiaları: Başvuran, 24.01.2022 tarihinde daha önce de çalışmış olduğu ve pandemi sebebiyle işten çıkarıldığı hastanenin fizyoterapist alımı yapacağını öğrenmiş ve fizik tedavi ünitesi sorumlu doktoru ile iletişime geçmiştir. İş görüşmesini hastanenin insan kaynakları birimi ile yapmış ve görüşme olumlu geçmiştir. İşe başlamak için gerekli evrakı hazırlaması için kendisine süre verilmiş ve bu sırada mevcut işinden istifa etmiştir. 02.02.2022 tarihinde ise gebe olduğunu öğrenmiş ve 03.02.2022 tarihinde sorumlu doktora gebe olduğunu bildirmiştir. Hastanenin insan kaynakları tarafından aranarak gebeliği, doğum izni, süt izni kullanacak olması ve bu sırada başka personel istihdamının gerekli olacağı gerekçe gösterilerek işe girişi yapılmamıştır.
Hastane Cevabı: İşe alım süreçlerinde doktorların görüşü sorulsa da son kararın insan kaynakları, yönetim kurulu ve başhekimlik tarafından verildiği, iş başvurusu yapan kişiler ile doktorların doğrudan görüşme yapması ya da iletişime geçmesi gibi bir uygulamalarının bulunmadığı belirtilmiştir. Başvuranın gebeliği nedeniyle işe alınmadığı iddiasının gerçeklikten uzak olduğu, işe alım sürecinde hastanenin iş ilanına birçok fizyoterapistin başvurduğu, adayların özgeçmişlerinin objektif olarak değerlendirmeye tabi tutulduğu ve yapılan başvurular içerisinde başvuranın özgeçmişinden daha nitelikli özgeçmişi olan bir adayın tercih edildiği ifade edilmiştir.
Kurul Kararı: Somut olayda, başvuran gebe olması nedeniyle işe alınmadığını iddia etmiş ve konuya ilişkin olarak muhatap hastanenin ilgili biriminde çalışan Dr. F.A ile arasında geçen mesajlaşmanın görüntülerini sunmuştur. Mesajlaşmada başvuranın işe başlamak için gerekli görüşmeleri yaptığına, işe giriş evrakını hazırlamaya başladığına, işe giriş sürecinde gebeliğini öğrendiğine, bu nedenle işe alınmadığına ve mağdur olduğuna ilişkin beyanları ile doktorun başvuranın gebelik süreci bitince işe alınacağı ve haksızlığa uğradığı yönünde beyanlarının bulunduğu görülmüştür.
Doktor tarafından sunulan cevabi yazıda; başvuranın işe alınmamasının tek sebebinin gebelik olmadığı, muhatap hastanenin işe alım süreçlerinde adayların eğitim durumu, sertifikaları ve mesleki yeterliliklerini dikkate alarak eleme yaptığı, süreçte bölüm doktorlarının herhangi bir yetkisi bulunmadığı, doktorların sadece görüşlerinin alındığı, nihai karar verme yetkisinin hastane yönetiminde olduğu, başvuranın işe alınmama sebebinin başvuran yerine işe alınan kadın fizyoterapistin eğitiminin ve yetkinliklerinin daha özellikli olması olduğu, kendisinin de bu konuda olumlu görüş bildirdiği, başvuranın işe başlamak için süre isteyip istemediğini bilmediği, hastanenin fizik tedavi bölümünün çok yoğun çalıştığı, çalışma şartlarının gebeliğin ilk zamanları için riskli olabileceği ve başvuran ile görüşmelerinin önceki tanışıklarına ve samimiyetlerine dayandığı ifade edilmiştir.
Başvuran, gebeliği nedeniyle işe alım sürecinin durdurulduğuna ilişkin iddialarını desteklemek için sorumlu doktor ile aralarında geçen mesajlaşmanın görüntülerini sunmuştur. Mesajlaşmada, sorumlu doktorun başvuranın gebeliğini öğrenince hastane yönetimine bildirdiğine, gebelik süreci bitince başvuranın işe alınacağına, doğum ve süt izninin sorun olabileceğine ilişkin beyanlarının olduğu görülmektedir. Ayrıca mesajlaşma içeriğinden başvuranın işe alım sürecinin başlatıldığı, yetkililer ile iş görüşmesinin yapıldığı, sorumlu doktorun işyeri hekimi muayenesi sonrasında başvuranın işe başlayacağını belirttiği, başvuranın muhatap hastanede işe başlamak için evrak hazırlığına başladığı, bu sırada muhatap hastanenin insan kaynakları birimi ile irtibatının devam ettiği, işe başlaması için gerekli tahlilleri yaptırdığı ve başvuranın gebeliğinin öğrenilmesi üzerine sürecin sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
Hastane, başvuranın işe alınmama sebebinin başvuranın gebeliğinin ilk aylarındaki risk nedeniyle işe bir ay geç başlamak yönündeki talebi olduğunu, işe alım sürecinde başvurandan daha yetkin olduğu değerlendirilen bir adayın bulunduğunu ve başvuran yerine bu adayın istihdam edildiğini, istihdam edilen fizyoterapistin de kadın olduğunu belirterek, başvuran yerine istihdam edilen fizyoterapistin özgeçmişini sunmuş ise de, başvuranın sunduğu mesajlaşma içeriğindeki konuşma akışı, sorumlu doktorun başvuranın işe alınmamasındaki tek sebebin gebeliği olmadığı ve başvuranın geç başlama talebine ilişkin bilgisi olmadığı yönündeki görüşü ile başvuranın hamileliği süresince özel bir merkezde fizyoterapist olarak çalıştığı gerçeği karşısında muhatap hastanenin başvuranın gebeliği nedeniyle işe alınmadığı iddiasını çürütemediği değerlendirilmektedir.
Tüm bu açıklamalar birlikte ele alındığında; başvuranın gebeliği nedeniyle işe alınmayarak ayrımcılığa uğradığı iddiasının gerçekliğine ilişkin kuvvetli emareleri ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyduğu, muhatap hastanenin ise başvuranın gebeliği nedeniyle işe alınmadığı yönündeki iddiasını çürütemediği ve ayrımcılık yasağını ihlal etmediğini kanıtlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Satış Personeli- İşe Alım Sürecinde Hamileliği Gerekçe Gösterilerek Cinsiyet Temelinde Doğrudan Ayrımcılık
Başvuru Numarası: 2021/1110
Toplantı Tarihi/Sayısı: 28.6.2022/179
Karar Numarası: 2022/436
Başvuran İddiaları: Olumlu geçen iş görüşmesinin ardından başvuran aranarak işe alım evraklarının hazırlanması gerektiği belirtilmiştir. Telefon görüşmesini takip eden bir gün sonra adres teyidi için başvuranın evine gidilmiştir. Başvuran, doktor kontrolünde olduğunu, o yüzden evde olmadığını ve doktor kontrolü esnasında hamile olduğunu öğrendiğini, talep edilmesi halinde hamilelik ve doğum sürecine dair tıbbi belgelerin iletilebileceğini belirtmiştir. Başvuranın hamile olduğunun görüşmeyi gerçekleştirdiği yetkili tarafından öğrenilmesinden sonra bu durumun sıkıntı yaratabileceğinin söylendiği belirtilmiştir. Daha sonra telefonla aranarak işe alımın olumsuz sonuçlandığı ve altı ay sonra izne çıkacak olmasının işleri aksatacağı söylenmiştir.
Şirket Cevabı: Somut olayda, adayın ön başvurusunun olumlu sonuçlandığı, ardından aday hakkında araştırmanın yapıldığını ve verdiği bilgilerde eksiklik ve hata olduğunun kendisine bildirildiğini, süreç içerisinde adaya başvurunun tam olarak başarı ile sonuçlandığı bilgisinin hiçbir zaman verilmediği belirtilmiştir.
Başvuran ile görüşmeyi gerçekleştiren personelin kişisel hattına ait ses kayıtlarının olmadığını, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla HTS kayıtları celp edildiğinde ve ses kayıtları da incelendiğinde başvuran adaya hamilelik nedeniyle iş başvurusunun onaylanmaması gibi bir durum olmadığının anlaşılacağı ifade edilmiştir.
Kurul Kararı: Muhatap, şirket yetkilisine ait “…” numaralı GSM hattı üzerinden bir görüşmenin gerçekleşmiş olduğunu kabul etmekte; gerçekleşen görüşmenin ses kaydına ulaşılarak dinlenmesini ve dinlendikten sonra ayrımcılık yapılmadığının anlaşılacağını ileri sürmektedir. İletişimin gizliliği Anayasa’mızda güvence altına alındığından Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen suçlar haricinde ve bir savcı yahut hakim talebi olmaksızın kişilerin telekomünikasyon kayıtları ve bilgilerine ulaşma imkanı bulunmadığından, “…” numaralı GSM hattı üzerinden başvuran ile yapılan görüşmenin içeriğine ulaşmanın mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Nihayetinde muhatap kurumun vekilleri nezdinde getirilen açıklamalar dikkate alındığında, başvuran ile kendi şirket personelinin kişisel GSM hattı üzerinden ve kurumsal şirket hattı üzerinden bir görüşme gerçekleştirilmiş olduğu kabul edildiğinden buna ilişkin ayrıca bir HTS raporu istenmesine gerek görülmemiştir.
Şirket tarafından başvurana gönderilen ihtarnamede şirketin işe alım kriterlerinin ne olduğu, başvuranın istenilen hangi kriteri taşımadığı, başvuru belgelerinde tespit edilen eksikliklere ve işe kabul edilmemesinin gerekçesine dair herhangi bir açıklama getirilmediği, ayrıca muhatap şirketin belirlediği kriterlere daha uygun bir aday tercih edilerek istihdamının sağlandığı ifade edilirken; Kuruma sunduğu yazılı görüşünde aday bir kişinin işe alınmadığı, başka bir şubeden nakil yapılarak ihtiyacın giderildiği belirtilmiştir. Muhatabın Kuruma sunduğu iki farklı beyanı ve başvurana çektiği ihtarname göz önünde bulundurulduğunda, birbiri ile çelişen ifadelerin mevcut olduğu açık olmakla birlikte muhatap aleyhine çelişkili beyanların başvuranın iddialarını kuvvetlendirdiği değerlendirilmiştir.
Bununla birlikte muhatap vekillerinin başvurana gönderdiği ihtarnamede, başvuranın hamile olduğunun muhatap şirket tarafından bilinmediği ifade edilirken, Kuruma sunulan yazılı görüşte ise; işe alım sürecinde başvuran ile kişisel hattı üzerinden görüşmeyi gerçekleştiren personel tarafından bu durumun bilindiği kabul edilmiştir. Dolayısıyla muhatabın işe alım sürecinde hamilelik olgusunun taraflarınca bilinmemekte olduğu beyanına itibar edilmemiştir.
Şirket yazılı görüşünde başvuran hakkında yapılan araştırma neticesinde 8 yıl içerisinde 4 farklı iş yeri değişikliği yaptığı, birbirinden farklı iş pozisyonlarında deneyimi olduğu, son iki iş yerinde ise çok kısa sürelerde çalıştığı ve taşınma nedeniyle görevlerinden ayrılmak durumunda kaldığını anladıklarını; dolayısıyla başvurulan pozisyon için gerekli kriter olarak belirttikleri yerleşik bir hayata sahip olma, çok sayıda iş değişikliği yapmama, uzun sürelerde düzenli çalışma şeklindeki kriterleri sağlamadığını değerlendirdikleri belirtilmiştir. Muhatap, Kuruma sunduğu ilk beyanında objektif işe alım kriterlerinin ne olduğuna dair bir açıklama getirmezken ikinci beyanında başvuranın üniversite eğitimi döneminde yaklaşık bir yıl süresince mali müşavirlik bürosunda muhasebe asistanı olarak, başka bir işletmede yaklaşık bir buçuk yıl satış danışmanı olarak, bir eğitim kurumunda yaklaşık yedi ay süresince eğitim uzmanı olarak ve bir çağrı merkezinde müşteri temsilcisi olarak çalışmasını sorun olarak ileri sürmesi, bu durumun muhatap şirket tarafından kabul görmediği beyanının ilk yazılı görüşte yer almaması şirketin işe alım sürecindeki objektif kriterlerinin inandırıcılığı konusunda tereddüte yol açmaktadır.
Bu kapsama başvuranın, iddiasının gerçekliğine ilişkin kuvvetli emareleri ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyduğu, muhatap şirketin başvurana yönelik cinsiyeti dolayısıyla farklı muamelede bulunulmadığı hususunu ispatlaması gerektiği; nihayetinde muhatabın başvuranı gebeliği nedeniyle işe alınmadığı iddiasını çürütemediği ve ayrımcılık yasağını ihlal etmediğini kanıtlayamadığı değerlendirilmiştir..(Bu yazının tamamını okumak ve Yayınlarımız’a abone olmak için tıklayınız.)