DUYURU 2021/25
KAR SONUCU YAŞANAN AKSAMALAR NEDENİYLE UYGULANABİLECEK TELAFİ ÇALIŞMASI VE ESASLARI
Geçtiğimiz hafta sonu başlayan ve bir süre daha devam etmesi beklenen kar yağışı, bazı bölgelerde işyerine ulaşımın zorlaşmasına veya işyerinin tamamen kapanmasına neden olmuştur.
Yine kar yağışı nedeniyle işyerine gelmesi tehlikeli olan çalışanların (gebe çalışanlar) olduğu ya da ikamet ettiği bölgede yaşanan aksamalar nedeniyle işyerine gelemeyen çalışanların olduğu görülmüştür.
Kar yağışı sonucunda işyerinden ve çalışandan kaynaklanan nedenlerle çalışılamadığı durumlarda 4857 Sayılı İş Kanunu’nun esneklik düzenlemelerinden biri olan telafi çalışması en sık tercih edilen uygulama olmaktadır. Bu nedenle telafi çalışmasının uygulama ilkelerin hatırlatılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Telafi çalışması, işin görülmesini engelleyen birtakım olayların meydana gelmesi halinde çalışılmayan sürelerin daha sonra fazla çalışma doğmadan telafi edilerek, çalışılmayan sürelere ait ücretin tam ödenmesine yönelik bir uygulamadır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 64. Maddesine göre telafi çalışması;
“Zorunlu nedenlerle işin durması ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde” yapılabilmektedir.
İşyerine ulaşımın yoğun kar yağışı nedeniyle zorlaşması veya tamamen kapanması, işyerinin dezenfekte edilmesi, ilaçlanması veya onarım çalışmalarının yapılması, bayram günleri öncesinde ve sonrasında işyerinde tatil ilan edilmesi veya işçinin herhangi bir nedenle izin istediği bu izin talebi işverence karşılandığı haller telafi çalışmasına konu edilebilir.
Telafi çalışması yaptırmak isteyen işverenlerin, bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 64 ‘üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır. (İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği/Madde 7) Buna göre işverenlerin mutlaka genel bir duyuru yaparak telafi çalışmasını işçilere bildirmesi gerekmektedir.
Çalışılmayan sürelerin telafi edilmesi gereken süre 4 aydır. Bu sürenin aşılması durumunda çalışılmayan süreye ait ücretin geri iadesi mümkün olmayacağından işgücü ve iş planlamasının 4 ay süre dikkate alınarak yapılması maliyet unsuru açısından oldukça önem arz etmektedir.
Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Buna göre, telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak şartıyla, günde en çok 3 saat olarak uygulanabilir.
Örneğin, günde 8 saat çalışan bir işçi, günde 3 saat telafi çalışması yapabilecekken; günde 9 saat çalışan işçi günde ancak 2 saat telafi çalışması yapabilecektir.
Telafi çalışması niteliği gereği, çalışmadan ücretinin alınmış olması nedeniyle telafi amacıyla sonradan yapılan çalışmalar için ayrıca ücret ödemesi söz konusu olmayacaktır.
Örneğin; işçi talebiyle 1 günlük izin almışsa, o güne ait ücretini alacak, daha sonraki bir tarihte de ücretini aldığı ancak çalışmadığı 1 günlük süreyi günde 3 saati ve günlük 11 saati aşmayacak şekilde çalışarak telafi edecektir. Telafi çalışmasına ilişkin ücret daha önce ödendiği için, yapılan telafi çalışması için ayrıca ücret hak edişi gündeme gelmeyecektir.
Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz. Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde telafi çalışmasının yaptırılması mümkün olmayacaktır.
Telafi çalışması, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmamaktadır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 104. Maddesine göre, telafi çalışması usullerine uymamanın 2021 yılındaki idari para cezası miktarı, bu durumdaki her işçi için 555 TL’dir.(Bu yazının tamamını okumak ve Yayınlarımız’a abone olmak için tıklayınız.)